13 Aralık 2023 Çarşamba

Jean Valjean-Sefiller(Las Misérables)


    Değişebilir miydi insan, cehennemin yok oluşundan cennetteki kurtuluşa erişecek kadar? Hayat fırsat verir miydi insana bu fırsatı? Ve kaçırmadan kullanabilir miydi en iyi şekilde? Bir kürek mahkumu Javn Vajlan'dan Bay Föşlovan'a geçişin hikayesinde göreceğiz bunu.
      Ekmek çalacak kadar insanların hakkını düşünmeyen ve hak ettiği cezayı gören Jan Vajlan, kürek mahkumuydu. Ve artık kendisinin bile değiştiremeyeceğini düşündüğü bir kaderi vardı. Yıllar sonra hapisten çıktığında hiçbir han'a kabul edilmeyen ve kimsesi olmayan Jan Vajlan tüm umudunu yitirmişti.
Ama bazen hayatımıza bir insan girer, birlikteliğimiz kısa olur ama etkisi büyüktür. Ve bir bakmışız ki hayatımız yeni bir düzene oturmuştur. Piskopos Myriel de Jan Vajlan'ın bu değişmez kaderinin değişmesine yardım edecekti. Daha doğrusu Jan Vajlan'ın içindeki cevheri bulmasına yardım edecekti. Ve bunu sadece sevgisi ve merhametiyle yapacaktı. Yıllarca sevgi ve merhamet görmeyen Jan Vajlan bu sevgi ve merhamet karşısında şok olmuş, bu şok onu yoksul, umutsuz bir şehrin kaderini değiştiren, çocukların gülen yüzü ve dilencilere sürekli sadaka veren Madlen Baba'ya çevirecekti. 'Değişir miydi?' demiştik ya insan? Evet değişir, hem de hiç beklenmedik bir anda beklenmedik fırsatlarla, yepyeni bir yaşamla. Ve Madlen Baba bunlarla da yetinmeyecekti. Çünkü Tanrı ona ışığını göstermişti ve onun da bunu kaybetmeye niyeti yoktu. Bunu Jan Vajlan diye yakalanan kişi ceza çekmesin diye kendini yargı kürsüsünün önüne atmakla gösterecekti. En büyük yargıç değil midir insan vicdanı ve gece insanı uyutmayan o his sağlamaz mı içsel adaletimizi? Koca bir şehrin sevdiği geleceği ve çocuklarının umut kapısı olmayı bırakıp da kim yapabilirdi? Kim bütün bunları bir kenara bırakıp hor görülen bir kürek mahkumu olmayı isterdi ki? Adalete ve vicdanına sımsıkı sarılan Madlen Baba isterdi. Ama çoğu zaman fırsat vermeyen hayat kimi zaman yüzümüze gülebilir, biz bunu hak etmesek de. Tıpkı Madlen Baba'ya gülüp de onu Kozet'in babası olan Bay Föşlovan'a çevirdiği gibi. Kendi kanından olmayan birini bağrına basabilir miydi insan ve hatırlayabilir miydi 'insan' olduğunu? Belki de insan olmanın geregi buydu ama geçen yüzyıllar bunu unutturmuş muydu bize? Ya peki özüne dönüp insanlığı yaşamak... Madlen Baba özüne dönenlerdendi.
    Hayat çoğu zaman adil ve kolay değildir. Ama elmas da oluşmak için uzun süre toprağın altında bekler ve değişimler geçirerek elmas olur. Tıpkı Jan Vajlan'ın yaşadığı değişimler gibi ve sonra parlaklığını kazanır. Okur, sen de çok değerlisin. Ve zorluklar karşısında yitip parlaklığını yitirme.

1 yorum:

  1. Google Çeviri'yi kullanacağım, dolayısıyla çeviride hatalar varsa şimdiden özür dilerim. Fransız Victor Hugo'nun evrensel edebiyat eseri Sefiller adlı romanını okuduktan sonra düşüncelerinizi okumaktan büyük heyecan duyduğumu belirtmek isterim. Fikriniz muhteşem ve kurtuluşa giden yolu bulmak için yaptığınız öğütler muhteşem. Sen de ben de biliyoruz ki, bizi kötülüğe sürükleyen insanlık durumundan çok, hayatlarımızı değiştirmenin bir yolu var. Yazınız için teşekkürler, harika. Sizi tebrik ediyorum ve daha fazlasını yazıp yayınlamanızı rica ediyorum. Düşüncenizin ve yazılarınızın birçok değeri var. Tekrar teşekkürler.

    YanıtlaSil

Jean Valjean-Sefiller(Las Misérables)

    Değişebilir miydi insan, cehennemin yok oluşundan cennetteki kurtuluşa erişecek kadar? Hayat fırsat verir miydi insana bu fırsatı? Ve ka...